Sandık güvenliği konusu her seçimde en çok konuşulan konu olurken, Cumhuriyet’in yazarı Barış Terkoğlu, eski TÜİK Genel Başkanı ve UYGUN Partisi Genel Başkan Danışmanı Birol Aydemir’in yaptığı bir çalışmayı açıkladı.
Barış Terkoğlu’nun aktardığına göre formül şu şekilde:
“Türkiye’nin her bölgesinde ortalama seçime katılım, geçersiz oy ve Erdoğan’a oy verme davranışı var. Aydemir bunları tespit etti. Akabinde katılımın çok yüksek olduğu, geçersiz oyların olağan dışı düşük olduğu ve Erdoğan’ın oylarının düşük olduğu sandıkları inceledi. alışılmadık derecede yüksek.
Kimi yorumlara göre 19 bin kimi yorumlara göre 22 bin sandıkta bir tuhaflık var. Bu sandıkların büyük çoğunluğu; Şanlıurfa, Malatya, Erzincan, Siirt, Tokat, Maraş, Adıyaman, Hatay gibi illerde toplandı.
Örneğin Şırnak-İdil’de 1068 numaralı sandığa katılım oranı yüzde 99,6. Geçersiz oy sıfır olurken, Erdoğan oyların yüzde 99,6’sını aldı.
Peki bu tür sandıklarda kaç seçmen var?
Yaklaşık 6 milyon. Erdoğan’a olağanüstü oy sayısı 775 bin ile 836 bin arasında. Bu oyların yüzde bir buçuk.”
MHP’NİN OYLARI
Sonuçların MHP ile ilgili bölümlerine de yer veren Terkoğlu, şöyle devam etti:
“Aydemir’in yaptığı çalışma MHP oylarıyla ilgili de bir şeyler söylüyor. 10 bin 785 sandıkta MHP’nin oyu bulunduğu bölgenin en az 10 puan önündeydi. Bu sandıklardaki seçmen sayısı toplamın yüzde 4,18’i. 0,66 puan veriyor. .
Örneğin Urfa’da MHP’nin oyu yüzde 9.29. Ancak Harran ilçesindeki 1102 numaralı sandıkta MHP’nin oyu yüzde 100. Erdoğan da bu sandıkta bir blok oy aldı. Bir gariplik olduğu açık.
Hepsi bu değil…
Örneğin Malatya Battalgazi’de 1050 numaralı sandıkta CHP’nin 161 oyu var. Ancak Kılıçdaroğlu’nun oyu Muharrem İnce’ye sadece 1.228. Bu da oyların bir kısmının diğer adaya kaydırıldığı şüphesini doğuruyor.
Rakamlar hafife alınmamalıdır. Kılıçdaroğlu’nun CHP-İYİ Parti toplamından en az 5 puan düşük olduğu 4 bin 318 sandık var. CHP-İYİ Parti-Emek ve Özgürlük İttifakı toplamından en az 5 puan aşağıda olan 6 bin 469 sandık var.
Aydemir’in önümüze koyduğu tablo bize bir şeyler anlatıyor. Muhalefet hala tüm sandıklara en az bir misyoner yerleştiremiyor. “Islak imzalı tutanakları kontrol etmek” ile “sandıkları korumak” arasında çok fark var. Her sandıkta en az bir görevlinin oylamayı baştan sona izlediği, tutanakların hazırlanışını izlediği ve YSK’ya veri girişini izlediği bir sistem olmadan seçim asla geçerli olmayacaktır. Bazı kamu görevlileri tarafından ağalar, çeteler; bazı seçmenlere baskı yaparak; Bazı hilelerle sandıkları teslim almaya çalışanlar var.
İşte tam bu anda Süleyman Soylu’nun Oy ve Ötesi’ni kastettiğini fark ettiniz mi? Gönüllüleri sandığa atılmamaları konusunda uyardı.”
TAM MAKALE
